Başlangıç > Günlük > Cahil Halk Sendromu ve Azgın Azınlık Psikolojisi

Cahil Halk Sendromu ve Azgın Azınlık Psikolojisi

Zorlu ve çekişmeli bir kampanya döneminin ardından referandum sürecini de geride bıraktık ve Türk halkı tavrını demokrasi adına ilerlemeden ve reformlardan yana koydu.Bu günden sonra Ak Partiden beklentilerimiz büyük, dolayısıyla vaat edilen demokratik reformların gecikmesi dahi bu desteğin azalması için yeterli olacaktır…Şimdi bekleyip göreceğiz ve yeni dönemin en az hayır oyu veren vatandaşlar kadar takipçisi olacağız. Bu doğrultuda, bence bu referandum süreci sonrasında asıl irdelenmesi gereken konu ülke demokrasisine katkısının yadsınamaz olduğu liberal,demokrat, AB yanlısı, ve global vizyonu olan aydınlar tarafından (bu sıfatlar AKP yandaşı ve vatan hainleri diye yaftalanıyor) belirtilen, AB bürokratları tarafından desteklenen ( bunlarda AKP tarafından satın alınmışmış) bir değişiklik paketine %42 gibi çok yüksek bir oranda karşı çıkılmasının nedenleri olmalıdır kesinlikle. Ülke içinde büyük bir kesim tarafından ilerlemek için basit bir adım olarak görülen, uluslararası platformda ise tartışılması bile abes görülen bir reform paketinde dahi yaşanan bu olaylar, gerginlikler canım ülkemin nevi şahsına münhasır özelliklerinden kaynaklanıyor. Neden bu kutuplaşma,neden bu korku ve içe kapanma ihtiyacı, neden hazmedememe ve dahi aşağılama ve hor görme?? Referandum sonrasında yapılan anketler bu konuyu irdelemeye başladı bile…Bu bağlamda temel parametreler: akp ve tayyip erdoğan karşıtlığı, iranlaşma korkusu, ki bunu söyleyenler aynı zamanda paradoksal bir şekilde iktidarı AB ve ABD uşağı olmakla suçluyor!!, şeriatın geleceğinden emin olanlar ama kültürel ve tarihsel değeri olan kiliselerin günübirlik açılmasından da aynı derece de rahatsız olanlar…(ya insan gülümsüyor ama böyle değil mi arkadaşlar). Bu konuda belki daha mantıklı bir başka parametre yargının AKP tarafından ele geçirilmesi – kimin elinden?? – Kem küm ehem….

Muhalefet liderlerinin ısrarla üzerinde durmalarına rağmen toplumun %58 i tarafından itibar görmeyen bu ciddi paranoyaların bir an evvel giderilmesine yönelik adımlar atılması iktidarın önceliği olmalı. Bugünden tezi yok, Derhal!! Bazı arkadaşlar bu karşıt düşüncelere gülüp geçebilir , resmi ideolojinin demir perdesini yırtıp daha geniş bir vizyonla bakan aydınlar bu paranoyalarla dalga geçebilir ama 3 yıldır öğrenci olarak bulunduğum türkiyenin batıya açılan penceresi!! Güzel izmirimde yaşadığım tecrübeler, koca koca kitaplar yalamış yutmuş arkadaşlarım arasında yaşadığım mahalle hatta il baskısı bana bu paranoyalarla dalga geçmeyi değil aksine üzerine gidip inceleme ve araştırma gerekliliğini çok derinden hissettiriyor… Aynı kesimin evet oyu verenleri cahillikle suçlayıp hakaretlerde bulunması içine düştükleri çıkmazın, kendi fikirlerinden başka bir “öteki” yi hazmedememenin, her ne kadar en az %60’ı oluştursalar da!,Yıllar yılı kurdukları ve vesayetlerini sürdürdüğü sistemde şimdi söz sahibi olmak isteyen yığınlara  “sızmak isteyen” vatan hainleri diye bakmaları, bu ülkede bizde varız, bu ülke hepimizin diyenlere otur oturduğun yerde  burası bizim vatanımız, sen nasıl sahiplenirsin, bu vatanı ancak biz koruruz baskıları, bir kesimin de eğitimine izin vermeyip daha sonra cahil diye yaftalamaları, sermayenin anadoluya yayılmasından korkup demokrasinin gelişmesinden tiksinti duymaları, düşmanlar arasında bir vatanda değil medeniyetlerin buluşma noktası bir coğrafyada yaşadıklarını kabullenememeleri, dedemin yaşı sürecinde iktidar yüzü görememiş, halka rağmen halk için diyen köhnemiş bir zihniyeti temsil ettiği sürece 7 nesil torunlarımızın dahi iktidarını göremeyeceği bir partinin zihniyetini eleştirmekten bile aciz olup, statükon devamı için gittikçe içine kapanan bir ülke savunurken değişime aç ve susamış halk yığınlarını aşağılama cüretinde bulunmaları tam da içlerinde,ruhlarının derinliklerinde hissettiği “Azgın Azınlık Psikolojiisinden” başka bir şey değil.

İşte bu zihniyete göre hayır oylarının fazla çıktığı Trakya, Balıkesir, Denizli ve diğer kıyı kentleri eğitimli ama Bursa,Yozgat,Ankara,Samsun ve diğer 62 il cahiliye devrinden kalma cühela garibanlar…Eğitim düzeyi arttıkça demokrasinin gelişmesinden rahatsız olanların yüzdelerinin fazla çıkması bizim için ülkemizde nasıl bir eğitim sistemi olduğunu tartışmak için iyi bir fırsattır. Neden dünyada ilk 500 üniversite içinde bir tane bile üniversitemizin bile olamadığının açık kanıtıdır… Hayır oyu veren eğitimli arkadaşlarımızın demokrasiye toleransı, farklılıklara hoşgörüsü ancak ve ancak bu kadardır…Bende evet dedim ve şundan kesinlikle ama kesinlikle eminim ki anadolunun  ücrasındaki kahve köşelerinden kentlerdeki yemek masalarına kadar, evet oyu verenler maddeleri daha çok tartıştı ve bilinçli olarak oy verdi. Ama Kılıçdaroğlu’nun kayısı fiyatları ve işsizliğe yönelik anayasa kampanyası hayır oyu veren eğitimli arkadaşlarımızı daha çok ikna etmiş!

Velhasıl, Atam bize koyduğun hedefler senin kurduğun parti tarafından gerçekleştirilmiyor  ve hatta engel olunuyor maalesef… Birleşmiş Milletler güvenlik konseyi geçici üyesi, NATO’da sivil ve askeri varlığıyla güçlü, AB ile müzakereleri başlatan ve sürdüren, balkanlardan kafkaslara, ortadoğundan afrika ya uluslar arası ilişkilerde kurulan masalarda oturmaya başlayan, Avrupa konseyine başkan olan Türkiye Cumhuriyeti seni izlediklerini söyleyenler tarafından karanlıklara gömülmekle itham ediliyor…Senin ya askeriye ya siyaset, ikisi birlikte olmaz düsturuna rağmen şimdi askerin yetkileri nasıl daraltılır diye feryadı figan ediyorlar ve bunu senin arkana saklanarak söylüyorlar be Atam…

Korkma Aynur, Korkma Gizem, Korkma zeynep, Korma berkcan, Korkma  burak, Korkma Ceren…..Kimse korkmasın!!!
Bu ülke hepimizin, Bu Cumhuriyet hepimizin… Farklılıklarımız zenginliklerimiz, bin yıllık devlet geleneğimiz yaşanan sorunların aşılmasında tecrübemiz ve en temel referansımızdır.

                                                                                                                                                        Rıdvan TÜRKOĞLU

Kategoriler:Günlük Etiketler:,
  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın