Ridvan Turkoglu's Blog

10.01.2011

Rum Dışişleri Bakanı Kiprianu’dan Türkiye’ye AB üyeliği için sert mesaj

Kıbrıs Rum Kesimi, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmadığı takdirde Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini kabul etmeyeceğine yönelik sert uyarıda bulundu.

Çin Haber Ajansı Xinhua’ya göre Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Sadece Türkiye’nin AB üyeliğini kabul etmekle kalmayacağız, üyelik müzakerelerinin devam etmesini de engelleyeceğiz” dedi.

Kiprianu, “kimsenin Ankara’nın sabrını zorlamaması gerektiği veya Kıbrıs ile AB arasında tercih yapması durumuna sokmaya çalışmaması uyarısına” cevap verdi. Kıbrıs sorununun çözümünün, AB üyeliğiyle bağlantılı olabileceğini belirten Davutoğlu’nun açıklamalarını yorumlayan Kiprianu, “Kıbrıs çözümü karşılığında Ankara’nın AB üyeliğini şantajla elde etmesine göz yummayacağız” dedi.

Hürriyet, 10-01-2011 18.19 (TSİ)

Yunan basınına göre,’Papandreu, Erdoğan’la görüşmesinin ardından konuşma metnini değiştirmiş’

Yunanistan’da Başbakan Yorgo Papandreu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Erzurum’da yaptığı görüşme ile diğer temaslarına ilişkin yankılar devam ediyor.

Papandreu’nun gezisini Erzurum’da takip eden, Yunanistan’ın saygın gazetelerinden Kathimerini’nin tecrübeli diplomasi muhabiri Dora Antoniu, doğrulanmış güvenli kaynaklara dayandırdığını ifade ettiği haberinde, Papandreu’nun konferansta yaptığı konuşmasını değiştirdiğini savundu. Erdoğan ile görüşmesinden sonra odasına çekilen Papandreu, bir saat süreyle danışmanları ile birlikte konuşmasının her aşamasını yeniden gözden geçirdi. Metinde çok sayıda değişiklik yaptı. Haberde, Papandreu’nun 3. Büyükelçiler Konferansı’nda yapacağı konuşmada değişikliklere gitmesinin, Erdoğan ile yapılan uzun görüşmeden önemli konularda görüş birliği sağlanamadan çıkıldığı anlamına geldiği öne sürüldü. Erdoğan ile Papandreu’nun 3 saatlik bir maratona dönüşen görüşmelerinde bütün ikili ilişkiler, Ege, kıta sahanlığı, göçmenler konusu, Kıbrıs ve Ortadoğu’nun masaya yatırıldığı belirtildi. Türk-Yunan ilişkilerinde yüzeysel bir değişiklik olsa bile iki ülke arasındaki sorunların ve Atina’nın ‘iyi niyetine’ rağmen olduğu gibi kaldığı yorumu yapıldı.

Bu arada devlet televizyonu NET’te, Ege’de Türk hükümetinin iradesi dışında ordu tarafından bazı ihlallerin yapılmış olabileceğine dikkat çekilirken, Davutoğlu’nun ihlallerin bir daha yaşanmayacağı güvencesi verdiği savunuldu.
Ajanslar, 10-01-2011 09.10 (TSİ)

http://www.abhaber.com/haber.php?id=33074

11.01.2011

Merkel Kıbrıs’tan Türkiye’yi hedef aldı

Güney Kıbrıs’a giden Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’la görüştü. Merkel, görüşmede yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünde Türkiye ve Kıbrıslı Türkleri sorumlu tuttu ve “Güney Kıbrıs, çözüm için elinden geleni yaptı ama Türk tarafı buna karşılık vermedi” dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin devamını ve Kıbrıs sorununun çözümünü arzuladıklarını söyledi.

Kıbrıs Rum kesiminde bulunan Merkel, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la görüşmesinin ardından, Rum liderle ortak basın toplantısı düzenledi.

Ülkesinin, Kıbrıs sorununun çözümüne ve bölünmüşlüğünün sona erdirilmesine yardımcı olmak istediğini ifade eden Merkel, Almanya’nın da bölünmüş bir ülke olduğunu, ayrıca Güney Kıbrıs ile Almanya’nın çeşitli alanlarda sıkı ilişkilere ve güçlü ekonomik bağlara sahip olduğunu anlatarak, Rum tarafının girişimlerini takdir ettiklerini söyledi.

Ajanslar-Milliyet, 11-01-2011 23.00 (TSİ)

KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, Rum Liderliğini samimi ve yapıcı çaba göstermeye çağırdı
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum liderliğini, müzakere sürecine zarar verecek açıklamalardan kaçınmaya ve kapsamlı bir çözüm için çok geç olmadan samimi ve yapıcı çaba göstermeye çağırdı.

Dışişleri Bakanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre Özgürgün, Yunanistan Başbakanı Yorgos Papandreu’nun Erzurum’da yaptığı konuşmada “Kıbrıs’taki işgal devam ettiği sürece Türkiye AB üyesi olamaz” sözünün ve bir Türk gazetesine verdiği demecin, müzakere sürecinin hilafına sürdürdüğü provokatif söylemlerin yeni bir uzantısı olarak değerlendirdiklerini belirtti.

Özgürgün, Kıbrıs’taki tek işgalin 1960 uluslararası anlaşmalarını yok sayarak Kıbrıslı Türk ortağı devletin tüm kurumlarından atan, Kıbrıslı Türkleri yok etmek için katliamlar dahil her yola başvuran Kıbrıs Rum tarafının yarım asrı aşkın bir süredir Kıbrıslı Türklerin meşru hak ve çıkarlarına yönelik yürüttüğü işgal olduğunu ifade etti.

Tak, 11-01-2011 17.00 (TSİ)

Başbakan Erdoğan’dan Merkel’e cevap
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in KKTC ile ilgili sözlerini değerlendirirken,“Bayan Merkel konuştuğunu da herhalde unutuyor. ‘Güney Kıbrıs’ı AB’ye almak yanlış olmuştur’ ifadesini kullanan da kendisi. Sizin şansölyeliğinizden önceki dönemini de araştırın” dedi.

Başbakan Erdoğan ve Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad Bin Casim Bin Cabir El Tani, başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Kıbrıs’la ilgili açıklamalarını sorması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Özellikle bir şeyin altını çizmem lazım. Sayın Merkel, herhalde Kıbrıs sorununu kendi başbakanlığı döneminden itibaren devam eden bir süreç zannediyor. Kıbrıs sorununun geçmişini bilmiyor. Halbuki, şu anda anamuhalefet partisinin geçmişteki lideriyle bunu görüşme fırsatını bulabilseydi Kıbrıs sorununun asıl failinin kimler olduğunu gayet iyi anlardı. ABHaber, 11-01-2011 19.30 (TSİ)

http://www.abhaber.com/ozelhaber.php?id=8543

AB diplomatlarının Kudüs tepkisi

Avrupa Birliği’nin (AB) İsrail’deki yetkililerinin, Brüksel’deki üstlerine Doğu Kudüs’te Filistinlilere ait binaların yıkılması, Filistinlilerin evlerinden tahliye edilmesi, bu konularla ilgili görülen mahkemeler sırasında olay yerinde bir Birlik temsilcisinin bulunması önerisinde bulundukları belirtildi.

İngiliz Independent gazetesinde yer alan habere göre, AB diplomatları bu uygulamayla İsrail yıkımlarında yaşanan şiddete karışmamış Filistinlilere yönelik gözaltıların da engelleneceği düşüncesini taşıyor.

İsrail basınına da yansıyan haberlere göre, İsrail’deki AB yetkilileri, Doğu Kudüs’teki yerleşim faaliyetlerinden duydukları rahatsızlığı merkeze iletirken İsrail’in sistematik olarak bölgedeki Filistin varlığını zayıflattığına dikkat çekerek Birliğin Filistinlilere destek vermesi gerektiği vurgusu yaptılar.

Cumhuriyet, 11-01-2011 18.00 (TSİ)

Macaristan Türkiye’nin AB sürecini destekliyor
Macaristan’ın Kıbrıs Büyükelçisi Csaba Lovro, Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı altı aylık süre için 1 Ocak 2011’de devralan Macaristan’ın Türkiye’nin AB müzakere sürecinde bir fasıl açılmasını hedeflediğini söyledi.

Belçika ve İspanya büyükelçilerinin eşlik ettiği Lovro, Lefkoşa’da düzenlediği basın toplantısında, Macaristan’ın dönem başkanlığı sırasında önemli bir hedefinin, temel ölçütlerde ve yerel reform sürecinde ilerlemede Türkiye’nin müzakerelerinde olabilecek en iyi ilerlemeyi sağlamak olduğunu belirtti.

Belçika Büyükelçisi Guy Servin de Türkiye konusunda, rekabet faslının açılış hazırlıklarında iyi gelişme sağlandığını ifade etti.

ABHaber, 11-01-2011 22.43 (TSİ)

http://www.abhaber.com/ozelhaber.php?id=8545

12.01.2011

Merkel: “Avrupa, siyasi koordinasyonu düzeltmeli”

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa’nın, avroyu daha fazla istikrara kavuşturması için siyasi koordinasyonu düzeltmesi gerektiğini söyledi.

Merkel, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Siyasi koordinasyon daha iyi sürdürülmeli ve koordine edilmeli.

Sürdürülebilir büyüme ve rekabet edebilirlik avroyu istikrarlı kılmak için en iyi yol” dedi.

Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonunun (IMF) kurtarma fonunun borç yükü altındaki Avro Bölgesi ülkeleri için artırılması önerilerine ilişkin soruya Merkel, “Mevcut fon yeterli, ancak Almanya, avroyu desteklemek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır” yanıtını verdi.

Ajanslar, 12-01-2011 21.29 (TSİ)

http://www.abhaber.com/haber.php?id=33113

Erdoğan:Vize açılımı, AB’ye alternatif değil

Başbakan Tayyip Erdoğan, 500’e yakın işadamı ile gittiği Kuveyt’ten Katar’a geçerken önemli mesajlar verdi: İslam dünyasının ekonomideki ağırlığı yüzde 30’u buluyor. Türkiye’den beklentileri var.İşadamlarımızın önündeki engelleri tek tek kaldıracağız.Bunun için özel ekip kuracağız.Vizelerin kaldırılmasını AB’ye alternatif olarak görmüyorum.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Yemen ile vizeleri kaldırma anlaşması imzalamasının ardından benzer bir haber de Kuveyt’ten geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Kuveyt arasında vizelerin kaldırılması konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. 500’e yakın işadamı ile gittiği Kuveyt’ten Katar’a geçerken uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulunan Başbakan, vizelerin kaldırılmasını Avrupa Birliği’ne alternatif olarak görmediğini ifade etti.

Türkiye’nin İslam dünyasıyla son dönemde artan ilişkilerine değinen Erdoğan, “Olayın ağırlıklı boyutu ekonomik; ama tabii ki dayanışma noktasında siyasî boyutu da var. Müşterek adım atma cesaretini gösterebilmeliyiz.” dedi. Özel ekip kurarak işadamlarının önündeki engelleri kaldıracaklarını anlatan Başbakan, bölgenin kendine yetecek bir ekonomik ağırlığa sahip olduğunu vurguladı.

Zaman, 12-01-2011 11.17 (TSİ)

Ashton, AB’nin Çin’e silah ambargosunu gevşetmesini önerdi

İngiliz gazetesi Times, Çin’e silah satışının Avrupa Birliği’nde yarattığı sıkıntıyı mercek altına aldı.

Avrupa Birliği’nin dış politika temsilcisi Catherine Ashton, birliğin Çin’e 1989’daki Tiananmen olaylarından sonra uygulamaya başladığı ve 20 yılı aşkın süredir yürürlükte olan silah ambargosunu gevşetmesini önerdi dün.

Gazete bu açıklamanın, Çin Başbakan yardımcısının Londra ziyaretine gölge düşürdüğünü, zira İngiltere hükümetini ambargonun devamından yana olduğunu duyurmak zorunda bıraktığını yazıyor.

İngiltere’nin ambargodan yana tavır koymasının gerekçesi, Çin’in insan hak ve hürriyetleri konusundaki sicili. Çin’in yeni lideri olması muhtemel görünen Li Kegiang’ın ise, ambargonun gevşetilmesi için İngiltere’den destek istemek üzere Londra’da olduğu hatırlatılmış.

Bölgedeki müttefikleri adına kaygılanan Amerika Birleşik Devletleri’nin de buna karşı olduğunu belirten Times, Avrupa Birliği içindeyse fikir ayrılığı olduğunu vurguluyor. Buna göre İngiltere ambargonun devamını savunurken Fransa ve İspanya, kaldırılmasa bile gevşetilmesini talep ediyor.

ABHaber, 12-01-2011 10.20 (TSİ)

Financial Times: Euronun fikir babasından uyarılar

İngiliz gazetesi Financial Times başyazısında euro bölgesinde derinleşen bütçe açığı krizine yer vermiş. Avrupa para biriminin fikir babalarından ve Avrupa Merkez Bankası’nın ilk baş ekonomisti olan Otmar Issing’in uyarılarını aktarıyor gazete. Dikkat çeken satırlar şöyle:

“Issing Avrupa’nın borç krizine tepkisi ve ülkelerin mantıksız mali politikalarının değişmemesi durumunda ortak para biriminin geleceğinin tehlikede olduğu uyarısında bulunuyor.”

“İki savı var. Birincisi, Yunanistan ve İrlanda’ya sunulan kurtarma paketlerinin, yüksek borçlu ülkelerin iyi durumda olanlara şantaj yapması gibi bir geleneği yerleştireceğini söylüyor. Buradan doğacak ekonomik ve siyasi gerilimin euronun sonunu getirebileceğini belirtiyor.”

“İkincisi, euro bölgesinin anayasası olan istikrar ve büyüme paktının sıkılaştırılması yönündeki girişimlerin işe yaramayacağını düşünüyor. Çünkü 2003’te Fransa, Almanya ve İtalya eski paktı iğdiş ettiğinde yan sandalyede oturduğu için, hükümetlerin yeni düzenlemeye de neler yapabileceğini gayet iyi biliyor Issing.”
Bbc, 12-01-2011 10.10 (TSİ)

13.01.2011

Vizesiz AB için son dönemeç

Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye vize kolaylığı sağlamasının önündeki en önemli engel olan “yasak göçmen” anlaşmasına Yunanistan da artık sıcak bakıyor. AB “Türkiye’ye vize kolaylığı önceliğimiz” dedi.

Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nden en önemli beklentilerinden olan vize muafiyetiyle ilgili sürecin kapısını açacak olan geri kabul anlaşmasının (GKA) imzalanmasında son dönemece girildi. Komisyon, metne son halinin verilmesi için Ankara’ya üst düzey bir ekip gönderdi. Anlaşmanın önündeki tek engel olan Yunanistan belgenin hayata geçmesi için gerekli onayı verme aşamasına gelirken AB Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström vize konusunda Türkiye’ye destek verdi.
Milliyet, 13-01-2011 10.02 (TSİ)

 

Avrupa Parlamentosu üyelerinden Merkel’e Kıbrıs tepkisi
Avrupa Parlamentosu Yeşiller ve AB-Türkiye Karma Parlamento Üyesi Alman Fransizka Keller, Merkel’in Kıbrıs konusuna zaman ayırmasından memnuniyet duyduğunu ve AB’nin Türkiye delegasyonu olarak kendilerinin de Brüksel’de düzenli olarak bu konuyu ele aldığını ifade etti.

Merkel’in son açıklamalarını eleştiren Keller, Kıbrıs’ta çözümün tüm aktörlere bağlı olduğunu ve tek suçlu aramanın anlamlı olmadığını ve herkesin çözüm için çabalamaya devam etmesi gerektiğini kaydetti.

Merkel’in tutumunun yararlı olmadığına değinen Keller, “Bir tarafa bakıp siz harikaydınız gereken her şeyi yaptınız diyip, öteki tarafa bakıp siz hiç bir şey yapmadınız demek hiç kimseye fayda sağlamaz” dedi.

Liberal grup ve AB-Türkiye Karma Parlamento üyesi Andrew Duff ise Merkel’in Kıbrıs açıklamalarına değinirken, sert konuştu.

Açıklamaları ‘Alman diplomasisi adına talihsiz bir yaklaşım’ olarak değerlendiren Duff şöyle konuştu: “Anladığım kadarıyla Angela Merkel’in yeterli düzeyde uluslararası ilişkiler tecrübesi yok. Ayrıca Kıbrıs konusunda yeteri kadar bilgilendirildiğini de sanmıyorum. Bu konuda tamamen Türkiye’yi kabahatli bulmak kesinlikle haksızlık yapmaktır” dedi.

Tak, 13-01-2011 19.19 (TSİ)

15.01.2011

Yunanistan: Kıbrıs sorunu çözüldüğünde Türkiye AB’ye girer

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Grigoris Delavekouras, Türkiye’nin Kıbrıs sorunu çözümlenmeden Avrupa Birliği’ne tam üye olamayacağını vurguladı.

Basına açıklamalarda bulunan Delavekouras, “Türkiye’yi Avrupa Birliği’nin tam üyeliğine götürecek bir bağımız olacaksa açık konuşmalıyız” dedi ve Türkiye’nin Avrupa birliği sürecinde en önemli konunun Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu belirtti.

“Bu sorun çözülmelidir” diyen Delavekouras, “Türkiye öncelikli sorun olan Kıbrıs sorunu çözülmeden ve Kıbrıs’taki işgaline son vermeden Avrupa Birliği’nin tam üyesi olamaz” şeklinde konuştu.

ABHaber, 15-01-2011 13.10 (TSİ)

Davutoğlu:’Avrupa Kıtası şuanda iki senaryo ile karşı karşıya’
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa kıtasının, şu anda iyi ve kötü olmak üzere iki senaryo ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Avrupa Konseyi Seçkin Kişiler Grubu Başkanı Joschka Fischer ile Conrad Otel’de ortak basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, şunları söyledi:

“Avrupa kıtası, şu anda iyi ve kötü olmak üzere iki senaryo ile karşı karşıya. Kötü senaryo, etnik ve dini temelde, mezhep temelinde gittikçe kutuplaşan, aynı mahallelerde yaşamakla birlikte birbiriyle uzaklaşan ve dolayısıyla her anlamda birbiriyle karşı karşıya kalma riski taşıyan bir Avrupa. Çok kültürlülüğü yaşama imkanının zorlaştığı, tahammülün, karşılıklı hoşgörünün, kültürlerarası ilişkinin zayıfladığı bir Avrupa. Maalesef bu yönde çok ciddi uyarıcı işaretler var. Irkçılığın yükselmesi, İslamafobi, antisemitik bazı yaklaşımlar.

İkinci ve bizim kurmak istediğimiz Avrupa ise bütün Avrupa halklarının, dinlerin, mezheplerin, toplumların bir arada iç içe, birbirini anlayarak, saygı göstererek geleceği birlikte şekillendirecekleri, aynı şehirlerde, ülkelerde, sokaklarda yan yana, saygı içerisinde yaşayacakları bir Avrupa.”

Sabah-Ajanslar, 15-01-2011 11.00 (TSİ)

16.01.2011

Erdoğan,Merkel’e KKTC üzerine tarih dersi verecek

Başbakan Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözülememesinden Türkiye’yi sorumlu tutan Almanya Başbakanı Angela Merkel’e, Kıbrıs görüşmelerini bizzat anlatacak.

Başbakan Erdoğan 28 Şubat’ta Almanya’ya gidecek. 2 günlük ziyarette Erdoğan’ın Merkel’le bir araya gelecek. Merkel, Güney Kıbrıs Rum kesimini ziyareti sırasında Türkiye’nin adada işgalci olduğunu ve Kıbrıs sorununun çözülememesinden Türkiye’nin ve Türk tarafının sorumlu olduğunu öne sürmüştü. Bu açıklamalara sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, Merkel’in tarih bilgisinden yoksun olduğunu ve özür dilemesi gerektiğini söyledi. Önümüzdeki ay planlanan görüşmede, Kıbrıs’la ilgili garantörlük anlaşmalarını hatırlatacak olan Başbakan Erdoğan’ın Alman mevkidaşına Türkiye’nin AB’ye üyeliği karşısında Kıbrıs’ta herhangi bir taviz vermesinin sözkonusu olmadığını anlatması bekleniyor.

KAYNAK ANNAN OLACAK 

Kıbrıs’la ilgili bugüne kadar yapılan görüşmeleri bir kez daha Merkel’e özetlemesi beklenen Erdoğan, kendisinin bizzat yer aldığı görüşmelere, eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ve BM Eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ı kaynak gösterecek. Bir buçuk ay sonrası için planlanan gezide Başbakan Erdoğan, 1-5 Mart tarihleri arasında Hannover’da düzenlenecek olan Cebit Fuarı’nı da ziyaret edecek.
Star, 16-01-2011 12.20 (TSİ)