Arşiv
Merhaba!
Yaklaşık 2 yıllık bir aradan sonra bloguma geri dönüş yapmak beni heyecanlandırıyor. Blogumu daha aktif bir hal getirmek için kafamda uçuşan planlar-projeler bunun en önemli nedeni olsa gerek. Üniversite dönemimde daha çok bireysel akademik gelişimim için kullandığım blogumu artık gezi notları & fotoğrafları – kitap önerileri- hatta yemek köşesi ile renklendirmek en büyük hedefim, tabi takdir edersiniz ki işim ve yüksek lisans eğitimim nedeniyle akademik yazılardan da uzak kalmam mümkün değil. Son 2 yılda hayatımda ve kariyerimde çok şey değişti, blogumda paylaşarak kişisel tarihime not düşmek istediğim çok değişik tecrübeler yaşadım ancak, sözkonusu aradan dolayı hayıflanmak yerine bir an evvel blogumu aktif hale getirmek en iyisi. Bu doğrultuda beni teşvik eden en temel unsur, geçmiş yazılarımın tıklanma sayısı desem ukalalık etmiş olmam umarım. Özellikle, mezun olduğum uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olanlar için yazdığım “Bir Uluslararası İlişkilercinin Kariyer Planları ve KPSS” başlıklı yazım yüzlerce kez okundu, hala günde onlarca kez okunuyor ve büyük kısmını cevaplandıramadığım onlarca yorum aldı, gelen sorulara peyderpey cevap vermeye çalışacağım. Fakat çalakalem yazdığım bir yazıya gelen bu kadar yorum ve soru Uluslararası İlişkiler öğrencilerine danışmanlık konusundaki eksikliği bireysel olarak yeniden tecrübe etmeme neden oldu. Kendimi Abbas Güçlü gibi hissettim desem yeridir 🙂
Gezi üzerine hazırlanan bloglar seyahatseverlerin en büyük yardımcısı, benim de ilgiliyle yakından takip ettiğim, bir ülkenin görülecek yerleri, kültürü ve mutfağına ilişkin merak ettiğim bir husus olduğunda veya akdemik alanda ilgilendiğim bir konuya ilişkin kaynak aradığımda danıştığım birbirinden güzel bloglar var. Önümüzdeki yıllar içinde blogumu bu tarz bloglardan birtanesi haline getirebilmek çok iddialı bir hedef olabilir ancak, ülkemizde giderek çok hızlı bir şekilde artan internet kullanımı gözönünde bulundurulduğunda, ihtiyacı olan bir kişiye bile ilgilendiği konu hakkında bilgi aktarabilmek, yaygınlaşan blog kullanımının asli görevini ifa edebilmek adına, ufak da olsa kendi çapımda katkı sağlamak, beni mutlu edecektir.
Tüm bunların dışında, blogla ilgilenmenin kişisel gelişim için çok yararlı olduğuna inanıyorum.
O zaman sözü fazla uzatmadan, İzmir’den “better know nothing than half-know many things” özdeyişle başladığım bloguma Ankara’dan tekrar merhaba diyorum!
RT